Graham Bell adlı bilim adamlarından
biri, telgrafın en büyük sorunu olan, tek bir hat üstünde aynı zamanda yalnızca
tek bir mesajın iletilmesi sorununa çözüm yaratacak bir araştırmaya koyulmuştu.
İlk zamanlar geniş bir telgraf ağı yapmayı planlıyordu. Graham Bell, sesin titreşim olayı
ile birlikte kulak zarından hareketle, insanların sesindeki frekansı
keşfederek, titreşimleri elektrik sinyali biçiminde herhangi bir telden
iletmenin olup olamayacağını düşünmekteydi. Bu yöntem için de diyafram denilen
bir aletle, yapma bir kulak zarı oluşturmanın gerektiğini anladı. Diyafram, hem
elektrik akımı oluşturan küçük değişimlere tepki verecek, hem de konuşmayla
titreşim meydana getirebilecek kadar ince olan bir tabakaydı. Bu tabakanın tam
ortasına da diyafram ile birlikte hareket eden manyetik olan bir zar koydu. Ses
titreşimi ile meydana gelen değişmeler, alıcı merkeze gittiğinde, alıcının
diyaframında titreşimlere sebep olup sinyalleri tekrardan sese dönüştürüyordu.Thomas Watson ve Graham Bell 1875 senesinde sesin
tel üstünden bir başka yere gittiğini fark etti. Fakat ses pek de anlaşılmaz
bir haldeydi. 14 Şubat’ta Bell ve Gray telefonun patentini
alabilmek için farklı bir şekilde başvuru yaptılar. Graham Bell’e 7 Mart’ta telefonun
patenti verildi. Telefonun patentini alan Graham Bell atölyede
araştırmalarını devam ettirirken telefonu kullanabilmek için taktığı bataryadan
üzerine asit döküldü. Watson’u kendisine yardım etmesi için yanına telefonla
çağırdı: “Sayın Watson, derhal
buraya geliniz. Sizi bekliyorum.” Graham Bell Watson’u yardıma
çağırırken bilinçsiz olarak 134 sene önce 10 Mart’ta ilk telefon konuşmasını
gerçekleştirdi. Yardımcısı Watson, “telefon”dan ilk kez Graham Bell’in sesini işitti. Amerika
Birleşik Devletleri’nin yüzüncü kuruluş senesine denk düşen bu önemli buluşu, Graham Bell için yapılan Yüz Yıl
sergisinde ona birçok ödül layık görüldü.
en yeni bilim adamlarıyla karşınızda olacağız...
en yeni bilim adamlarıyla karşınızda olacağız...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder